Sanayileşme insan gücü ile başlamış, mekanik olgular üzerinde şekillenip gelişmiş ve endüstriyelleşme geçişini sağlamıştır. Elektriksel sistemler akabinde ivmeli bir gelişme süreci başlamış otomasyon ile birlikte sürekli olarak amudi bir yükseliş dönemine girilmiştir. Günümüzde üst sınırlar günden güne zorlanmakta ve sınırlar yukarı doğru çekilmektedir.
Milenyumun başlarında otomatik sistemlerde maliyet, altyapı sıkıntıları ve nitelikli işgücü eksikliği gibi sebeplerle ileri seviyede endüstriyelleşmiş profesyonel şirketler haricinde uzaktan bakılan sistemlerken bugünlerde ise büyüklük farkı gözetmeksizin piyasada rekabet edebilmenin en temel faktörlerinden birisi olduğu gerçeği kabullenilmiştir.
Üretim hat hızının maksimum olduğu ve firenin minimum olduğu sistemlerin en verimli dolayısıyla da ürün maliyetinin en düşük olduğu kesindir. Bunun yanı sıra piyasa şartları göz önünde bulundurulduğunda seri üretim yapılan tesislerde “altı sigma” (6σ) kuralına uygun kriterlerin söz konusu olduğunda otomatik sistemlerle çalışmak kaçınılmaz bir hal almaktadır.
“Ölçemediğini Kontrol Edemezsin!”
Otomasyonun ilk aşaması ölçmektir. Ölçemediğini kontrol etmenin sonucu ciddi verim kaybıdır. Neleri ölçmemiz lazım sorusunun cevabı proseslere özgüdür. Ancak genel olarak aşağıdaki ölçümleri yaparız:
- Sıcaklık
- Debi
- Basınç
- Kütle
- Uzunluk
- Zaman
- Akım
- Gerilim
- Frekans
- Harmonikler
Her bir ölçüm kendi sınıfında uzmanlık ister. Burada unutulmaması gereken hassas bir noktayı da hatırlatmak isterim, yanlış ölçüm sonucu oluşabilecek durum ölçüm yapmadan ulaşılan sonuçtan çok daha kötü yerlere varabilir. Uzun vadede doğru ölçüm şartlarından olan cihazt kalibrasyonu konusunu daha sonraki makalemizde işleyeceğiz.